Üreme Sisteminin Yapı, Görev ve İşleyişi Konusuna Ait Sayfa

Konu Detayı Sayfası

Üreme Sisteminin Yapı, Görev ve İşleyişi

İnsan Fizyolojisi

Üreme Sistemi ve Embriyonik Gelişim

2570

Özetini Okumak İçin Tıklayınız...

Üreme Sisteminin Yapısı:

  1. Erkek Üreme Sistemi:

    • Testisler: Sperm üretimi ve cinsiyet hormonlarının (testosteron) salgılanması için ana organdır.
    • Sperma Kanalları: Spermlerin testislerden dışarıya taşınmasını sağlar.
    • Prostat Bezi: Spermin taşındığı sperm kanallarını çevreler ve meniye katkıda bulunur.
    • Penis: Sperm ve idrarın dışarı atılmasını sağlayan organdır.
  2. Dişi Üreme Sistemi:

    • Yumurtalıklar: Yumurta hücrelerinin (ovum) üretildiği yapılar ve cinsiyet hormonlarının salgılandığı ana organdır.
    • Fallop Tüpleri: Ovumun yumurtalıktan uterus (rahim) içine taşınmasını sağlar.
    • Uterus (Rahim): Gebeliğin geliştiği ve fetusu taşıyan organdır.
    • Vajina: Cinsel ilişki sırasında penisten spermin alınmasını ve doğum sırasında bebeğin çıkmasını sağlar.

Üreme Sisteminin Görevleri:

  1. Sperm Üretimi ve Taşınması: Erkek üreme sistemi, sperm hücrelerinin üretilmesi, depolanması ve taşınması için görev yapar.
  2. Yumurta Üretimi ve Taşınması: Dişi üreme sistemi, yumurta hücrelerinin üretilmesi, taşınması ve uterus içinde döllenmesi için görev yapar.
  3. Fertilizasyon: Sperm hücresinin yumurta hücresini döllemesiyle zigotun oluşmasını sağlar.
  4. Gebelik ve Doğum: Uterus, embriyonun ve fetüsün gelişmesini sağlar. Doğum sırasında bebeği taşır ve doğum gerçekleşir.

Üreme Sisteminin İşleyişi:

  1. Spermatogenez ve Ovogenez: Erkeklerde testislerde, dişilerde ise yumurtalıklarda sperm ve yumurta hücrelerinin oluşumu.
  2. Fertilizasyon: Bir sperm hücresinin bir yumurta hücresini döllemesiyle zigotun oluşumu.
  3. Gebelik: Zigotun uterus içinde gelişerek embriyo ve fetus haline gelmesi.
  4. Doğum: Fetusun uterusdan çıkarak dışarıya gelmesi.

Sonuç: Üreme sistemi, insanın hayatta kalması ve türün devamı için hayati bir öneme sahiptir. Hem erkek hem de dişi üreme sistemleri, birbirleriyle uyumlu bir şekilde çalışarak üreme sürecini sağlarlar.

Image

Üreme Sisteminin Yapı, Görev ve İşleyişi

  • İnsanlarda üreme sistemi yapısal ve işlevsel olarak farklı özellikler içerir.
  • Üreme sisteminin uyarılması ve kontrolü, beyinde bulunan hipotalamus ile hipofiz bezinden salgılanan hormonlarla düzenlenir. 

İnsanda Üreme Sistemi;

  1. Dişi üreme sistemi ve
  2. Erkek üreme sistemi olarak iki grupta incelenir.

Dişi Üreme Sistemi

  1. Yumurtalık (ovaryum),
  2. Yumurta kanalı (fallopi tüpü),
  3. Döl yatağı/rahim (uterus), 
  4. Döl yatağı ağzı/rahim ağzı (serviks) ve
  5. Vajinadan oluşur.

Yumurtalık

  • Vücudun ön kısmında, karın boşluğunun altında sağ ve sol tarafta yer alan bir çift organdır.
  • Yumurtalık içinde çok sayıda folikül kesesi vardır.
  • Foliküllerde ergenlik döneminin başlamasıyla birlikte her ay ikincil oosit denilen hücre oluşur.
  • Yumurtalıklar aynı zamanda hormon üreterek iç salgı bezi olarak da görev yapar.

Yumurta Kanalı

  • Her yumurtalık, yumurta kanalı ile döl yatağına bağlanır.
  • Yumurta kanalının ucu kirpikli huni şeklindedir.
  • Bu yapı yumurtalıktan bırakılan ikincil oositin yumurta kanalına geçişini sağlar.
  • Kanalın uzunluğu 10-14 cm kadardır.
  • Folikülde oluşturulan ikincil oosit, döl yatağına yumurta kanalı ile taşınır.
  • Kanalın içindeki sillerin hareketi bu hücrenin taşınmasına yardımcıdır.
  • İkincil oositin sperm tarafından döllenmesi de yumurta kanalında olur.
  • Döllenen ikincil oosit (zigot) ilk mitoz bölünmelerini yumurta kanalında gerçekleştirir.

Döl Yatağı

  • Karın boşluğunun alt bölgesinde ve idrar torbasının arkasında yer alır.
  • Bir yumruk büyüklüğünde ve tektir.
  • Döl yatağının çeperi düz kaslardan oluşmuştur.
  • İç yüzeyi ise bol kan damarlı ve mukus salgılayan endometriyum denilen örtü ile kaplanmıştır.
  • Embriyo burada büyür ve gelişir.
  • Doğum sırasında döl yatağı kaslarının kasılması, bebeğin dışarı itilmesini ve doğumun gerçekleşmesini sağlar.

Serviks

  • Vajinayı döl yatağına bağlayan bölgedir.

Vajina

  • Kaslı bir tüp şeklinde olup döl yatağının dışarıya açıldığı ve doğumun olduğu kanaldır.
  • Vajina ile üretranın (idrar boşaltım kanalı) bağlantısı yoktur.
  • Dişilerde yumurta kanalı ile idrar kanalı ayrı açıklıklarla dışarıya açılır.

Image

Erkek Üreme Sistemi

  • Testisler,
  • Yardımcı Bezler ve
  • Erkek Eşey Organından (penis) oluşur.

Testisler

  • Erkek eşey bezleri olan testisler bir çifttir.
  • Embriyo döneminde karın boşluğunda bulunan testisler, karın boşluğunun sıcaklığı, spermlerin gelişmesi için uygun olmadığından (Sperm gelişimi için en uygun sıcaklık 33°C’tur.) doğumdan önce ya da hemen sonra vücut dışında bulunan ve skrotum denilen kese içine inerler.
  • Her bir testiste yaklaşık 1000 kadar seminifer tüpçük bulunur.
  • Bu yapılarda iki tip hücre grubu yer alır.
  • Bunlar, sperm ana hücreleri (spermatogonyum) ve sertoli hücreleridir.
  • Sperm ana hücrelerinde mayoz ile sperm hücreleri oluşturulur.
  • Sertoli hücreleri FSH (Folikül uyarıcı hormon) reseptörü içerir ve spermlerin beslenmesinde, desteklenmesinde rol oynar.
  • Seminifer tüpçüklerin arasında bulunan Leydig hücreleri ise erkek eşey hormonu olan testosteron salgılar.
  • Testislerde oluşturulan spermler, seminifer tüpçüklerin devamı olan epididimis kanalında olgunlaşarak hareket ve dölleme yeteneği kazanır.
  • Epididimis, vas deferens denilen sperm kanalına bağlanır.
  • Spermler bu kanalda dölleme yeteneğini yitirmeden uzun süre kalabilir.

Image

Yardımcı Bezler

  • Spermlerin canlı kalması, dişi üreme sistemine taşınması, 24-48 saat beslenmesi ve korunması yardımcı bezler tarafından oluşturulan seminal sıvı ile sağlanır.
  • Yardımcı bezler; idrar kesesinin alt bölgesinde yer alan prostat bezi, Cowper (Kovpır) bezi ve seminal keseciklerdir.

Erkek Eşey Organı (Penis)

  • Spermlerin vücut dışına bırakılmasını sağlayan eşey organıdır.
  • Spermleri depolayan vasdeferans kanalı, boşaltım kanalı ile birleştiğinden spermler ve idrar, penis aracılığı ile aynı açıklıktan vücut dışına atılır.
  • Spermlerin atılımı sırasında prostat bezini çevreleyen kaslar kasılarak idrar yolunu kapatır.
  • Böylece spermlerin vücut dışına atılımı sırasında idrar çıkışı önlenir.

Dişi ve Erkek Üreme Hücrelerinin Oluşumu

Üreme hücrelerinin oluşumu;

  1. Dişilerde oogenez,
  2. Erkeklerde spermatogenez ile gerçekleşir.

Image

Oogenez

  • Dişilerin yumurtalıklarında yer alan folikül içindeki yumurta ana hücresinden (oogonium) mayoz ile yumurta hücresinin oluşmasına oogenez denir.
  • Dişi bireyin embriyonal gelişimi sırasında yumurta ana hücreleri mitozla çoğalır.
  • Oluşan hücrelerde mayoz başlar.
  • Ancak bölünme, profaz I evresinde kalır.
  • 2n kromozomlu olan bu hücrelere birincil oosit denir.
  • Bireyin ergenlik dönemine girmesiyle oluşan hormonal değişimle birlikte birincil oosit mayoz I’i tamamlar ve mayoz II evresine başlar.
  • Mayoz II ise metafaz evresinde durur.
  • Bu evredeki büyük hücreye ikincil oosit denir.
  • İkincil oosit hormonların etkisi ile yumurtalıktan fallopi tüpüne aktarılır, ancak döllenme gerçekleşirse mayoz tamamlanır.
  • Mayoz II’nin tamamlanmasıyla ikincil oositten oluşan hücre ootit adını alır.
  • Ootit farklılaşarak yumurtayı (ovum) oluşturur.
  • Oogenez sırasında oluşan küçük hücreler ise kutup hücresi olarak adlandırılır ve bu hücreler daha sonra kaybolur.

  • İnsanın yumurta hücresi bol sitoplazmalı, yaklaşık 150 mikron büyüklüğünde ve hareketsizdir.
  • Memelilerde yumurta hücresi, folikül hücrelerinin farklılaşması ile oluşan ve zona pellusida denilen jel benzeri bir örtü ile çevrilidir.
  • Bu örtünün altında yumurta zarı bulunur.
  • Yumurta zarı, memeli gruplarında protein, glikoprotein veya polisakkarit yapıda olabilir.
  • Yumurtayı çevreleyen bu örtüler türe özgüdür.
  • Bu durum yumurtanın farklı türe ait bir sperm ile döllenmesini önler.

Image

Spermatogenez

  • Erkek eşey bezleri olan testislerin seminifer tüpçüklerinde bulunan sperm ana hücrelerinde, sperm hücrelerinin mayoz ile üretilmesine spermatogenez denir.
  • Sperm ana hücreleri, embriyonal dönemden başlayarak ergin döneme kadar mitoz ile çoğalır.
  • Bireyin ergenlik dönemine girmesiyle beraber sperm ana hücreleri gelişerek mayoza hazırlanır.
  • Mayoza hazırlanan hücreler birincil spermatosit adını alır.
  • Birincil spermatositlerin mayoz I’i tamamlamasıyla haploit (n) kromozomlu iki hücre oluşur.
  • Bu hücreler ikincil spermatosit olarak tanımlanır.
  • Bu hücrelerden Mayoz II sonunda dört tane spermatit denilen haploit hücre oluşur.
  • Leydig hücrelerinden salgılanan testosteron hormonu spermatitlerin farklılaşmasını ve dölleme özelliğine sahip sperm hücrelerinin gelişmesini sağlar.
  • Aynı zamanda erkeğe özgü ikincil eşey özelliklerin (sakal ve bıyık çıkması, ses kalınlaşması, kas gelişimi vb.) ortaya çıkmasında etkili olur.
  • Sperm üretimi ergenlik döneminde başlar ve ileri yaşlarda miktarı azalsa da yaşam boyu devam eder.

Image

Erkek Üreme Hücresi

  • Spermler baş, boyun, orta kısım ve kuyruk olmak üzere dört bölümden oluşur.
  • Baş kısmında akrozom ve çekirdek bulunur.
  • Akrozom, sindirim enzimleri içeren kısımdır.
  • Bu enzimler ikincil oosit zarının eritilmesinde kullanılır.
  • Böylece sperm çekirdeği, ikincil oosit içine girer ve çekirdek birleşmeleri olur.
  • Boyun bölgesindeki sentrozomlar ise kuyruğun yapısında bulunan mikrotübülleri oluşturur.
  • Kuyruk, spermin sıvı içinde aktif hareketini sağlar.
  • Bu hareket için gerekli olan enerji ise orta kısımda yoğun olarak bulunan mitokondrilerde üretilir.

Image

Erkek Üreme Sisteminin Hormonal Denetimi

  1. Hipotalamus,
  2. Hipofiz ve
  3. Eşey Bezlerinden salgılanan hormonlar ile sağlanır.
  • Hipotalamusun RF (Releasing Faktör = salgılatıcı faktör) salgısı ile uyarılan hipofiz, FSH (folikül uyarıcı hormon) salgılar.
  • FSH, seminifer tüpçüklerini uyararak spermatogenezi başlatırken LH (lüteinleştirici hormon) salgısı sperma togenezin tamamlanmasını sağlar. 
  • Aynı zamanda testislerdeki Leydig hücrelerini testosteron hormonu salgılaması için uyarır. 
  • Testosteron hormonunun kanda belirli bir düzeyi aşması hipotalamus için uyarıcı olur ve RF salgısı azalır.
  • Hipofiz de LH salgısını azaltır (negatif geri bildirim). 
  • Böylece testosteron hormonunun kandaki seviyesi düzenlenir. 
  • FSH, kanda belirli bir düzeyi aştığında ise Sertoli hücrelerinin ürettiği inhibin hormonu, hipofiz bezine negatif geri bildirim uygular ve FSH miktarı azalır.

Menstrual Döngü (Âdet Döngüsü)

  • Dişilerde yumurta üretiminin kesilmesine (menopoz) kadar folikülde her ay birincil oosit mayoz I’i tamamlayarak ikincil oosite dönüşür.
  • İkincil oositin oluşumu sırasında döl yatağında bazı değişimler gerçekleşir.
  • Hormonların etkisine bağlı olarak gelişen ve 28-32 günde bir tekrar eden devirsel döl yatağı değişikliklerine menstrual döngü denir.

Menstrual Döngünün Evreleri

  1. Folikül,
  2. Ovulasyon,
  3. Korpus Luteum ve
  4. Menstrüasyon evreleriyle tamamlanır.

Folikül Evresi

  • Yumurtalıkta, çok sayıdaki foliküllerden biri gelişir, büyür ve içi sıvı ile dolar.
  • Folikül gelişirken içindeki ikincil oosit olgunlaşarak döllenme yeteneği kazanır ve yumurtalık yüzeyine gelir.
  • Folikülde bu değişimlerin gerçekleşmesi, hipotalamus tarafından üretilen RF salgısının kan yoluyla hipofiz bezini uyarmasıyla başlar.
  • Uyarılan hipofiz bezinden FSH ve LH salgılanır.
  • FSH, folikül hücrelerinin olgunlaşmasını sağlar. 
  • Olgunlaşan folikül hücrelerinden bazıları östrojen hormonu salgılar.
  • Östrojen, döl yatağındaki endometriyum tabakasında mitozu hızlandırır.
  • Yumuşak dokuların ve salgı bezlerinin gelişmesini sağlar.
  • Mukus  salgısı artırılır ve kan damarları genişler.
  • Böylece embriyonun döl yatağında gelişimi için uygun bir ortam hazırlanır.
  • Eğer östrojen hormonunun kandaki düzeyi belirli bir değeri aşarsa hipofizin FSH salgısı azalırken (negatif geri bildirim) LH salgısı artar (pozitif geri bildirim).
  • Böylece östrojen hormonunun kandaki aşırı artışı önlenir.
  • Östrojen hormonunun başka bir görevi de dişiye özgü ikincil eşey özelliklerin ortaya çıkışını sağlamaktır.
  • Folikül evresi yaklaşık olarak 10-14 gün sürer.

Ovulasyon Evresi

  • Yumurtalığın yüzeyine gelen folikül çatlar ve ikincil oosit, yumurtalıktan yumurta kanalına geçer.
  • Ovulasyon denen bu olay, hipotalamusun RF salgısı ile hipofizi uyarması sonucunda hipofiz bezinden salgılanan LH ile kontrol edilir.
  • Folikülden salgılanan östrojenin artması hipofizin LH salgısını artırır (pozitif geri bildirim).
  • LH, kanda en yüksek değerine ulaştığında ovulasyon gerçekleşir.
  • Bu olay, menstrüasyon döngüsünün ortalarına rastlar ve yumurta kanalına geçen ikincil oosit döllenmeye hazırdır.

Image

Korpus Luteum Evresi

  • Parçalanan folikül hücrelerinin hormonların etkisiyle sarı renkli yağ damlacıkları taşıyan korpus luteum denen yapıya dönüştüğü evredir.
  • Korpus luteum, embriyo gelişiminde etkilidir ve ovulasyonun başlangıcından menstrüasyona kadar 10-14 gün sürer.
  • Korpus luteumdan çok miktarda progesteron, az miktarda östrojen salgılanır.
  • Bu hormonların kandaki seviyeleri geri bildirim olayı ile kontrol edilir.
  • Örneğin, korpus luteumdan salgılanan progesteron hormonunun kanda artması hipofizin FSH ve LH salgısını azaltır.

Dişide Üreme Sisteminin Hormonal Denetimi

Şekilden inceleyebilirsiniz.

Image

Oluşan Embriyonun Endometriyuma Tutunması

  • Progesteronun etkisiyle endometriyumda östrojen hormonu ile başlayan değişim devam ettirilir.
  • Kan damarları genişler, mukus salgısı artar ve endometriyum kalınlaşarak süngerimsi bir yapı kazanır.
  • Yumurta kanalına geçen ikincil oositin döl yatağına gelmesi ortalama dört gündür.
  • İkincil oositin, yumurta kanalından geçerken spermle karşılaşırsa döllenir ve ilk bölünmelerini yumurta kanalında geçirir.
  • Oluşan embriyo, döl yatağına gelir ve endometriyuma yerleşerek gelişir.
  • Korpus luteum, LH etkisi ile gebeliğin 5. ayına kadar bozulmadan kalır.
  • Böylece östrojen ve progesteron hormonlarının kandaki miktarları korunur.
  • Gebeliğin 5. ayından sonra ise plasenta, progesteron salgılamaya devam eder.
  • Embriyonun döl yatağına tutunması ve gebeliğin devamı progesteron hormonu ile sağlanır.
  • Kanda progesteronun yeter miktarda olmaması gebeliğin sonlanmasına neden olur.

Image

Menstrüasyon Evresi

  • Eğer ikincil oosit, yumurta kanalından geçerken döllenme gerçekleşmezse kandaki LH, östrojen ve progesteron seviyeleri düşer.
  • Döl yatağının kalınlaşmış dokuları parçalanır ve ikincil oosit bir miktar kan ile birlikte vajinadan dışarı atılır.
  • Ortalama 3-5 gün süren bu evreye menstrüasyon denir.
  • Menstrüasyon evresinde yumurtalıkta folikül gelişimi yeniden başlar ve menstrual döngü aynen tekrar eder.
  • Ergenin beslenmesi, çalışma yoğunluğu, ruhsal durumu, hastalıkları, yolculuk, iklim değişiklikleri gibi etkenler nedeniyle menstrüasyon döngüsünde değişmeler olabilir.
  • Ergenliğin başlangıcında genel olarak kanamalar düzensizdir.
  • Ancak birkaç yıl içinde düzelir.

Image

Menstrüasyon Esnasında Dikkat Edilecekler

  • Menstrüasyon sürecinde hijyen son derece önemlidir.
  • Bu dönemde her gün ılık su ile banyo yapılmalıdır.
  • Kullanılan pedler sık sık değiştirilmelidir.
  • Ayrıca iç çamaşırların pamuklu kumaştan olmasına ve her gün değiştirilmesine dikkat edilmelidir.
  • Dar ve sentetik çamaşırlar, tenin hava ile temasını önler ve terleyerek kötü kokuların oluşmasına neden olur.
  • Bu dönemde özellikle şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır. 
  • Çünkü şeker mikroorganizmaların üremesini artırır.
  • Menstrüasyon evresinde idrara çıkarken yanma, genital bölgede uzun süreli kaşınma, akıntı gibi rahatsızlıklar görülürse mutlaka bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir.

Alt Bilgi ⇒ Yeni doğmuş bir kız çocuğunun her iki yumurtalığında toplam 300.000 kadar profaz I evresinde kalmış birincil oosit denilen hücreler bulunmaktadır. Bunların büyük bir kısmı ergenlik dönemine kadar yok olur. Ergenlikten başlayarak birincil oositler her ay mayoz I’i tamamlayarak ikincil oositlere dönüşür. Böylece birincil oositlerin ergenlik çağından menopoz devresine kadar ancak 300-500 tanesi kullanılabilir.

Kısırlık Nedenleri ve Tedavisinde Uygulanan Bazı Yöntemler

Eşlerin çeşitli nedenlerle çocuk sahibi olamama durumuna kısırlık denir. Kadına veya erkeğe bağlı olarak ortaya çıkabilen kısırlık, eşlerin ortak sorunudur ve çoğu zaman tedavi edilebilir.

Kadına Ait Kısırlık Nedenleri

  1. Yumurta kanalının tıkalı olması,
  2. Üreme sistemini düzenleyen hormonların yetersizliği,
  3. Üreme sistemi enfeksiyonları,
  4. Üreme organlarında doğuştan gelen gelişim bozuklukları,
  5. Döl yatağı içinde oluşan miyom ve polipler sayılabilir.

Erkeğe Ait Kısırlık Nedenleri

  1. Üreme organlarında doğuştan gelen bozukluklar,
  2. Testislerin gelişmemiş olması,
  3. Yeterli ve sağlıklı spermlerin üretilememesi,
  4. Testislerin karın boşluğunda kalması,
  5. Sperm kanallarının tıkalı olması,
  6. Ergenlik döneminde geçirilen kabakulak ve ateşli enfeksiyonlar,
  7. Bel soğukluğu hastalığında geciken tedavi sayılabilir.

Bilim ve teknolojideki gelişmelere bağlı olarak çocuk sahibi olmak isteyen kişiler için yeni tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Bunlardan bazıları aşağıda açıklanmıştır.

Aşılama (İnseminasyon)

  • Bu yöntemin uygulanabilmesi için kadının ikincil oosit üretiyor olması ve yumurta kanalının tıkalı olmaması gerekir.
  • Bu yöntem, erkeğin sperm sayısının az ve hareketlerinin yetersiz olduğu durumda uygulanır.
  • Erkekten alınan spermlerin hareketli olanları seçilerek seminal sıvıdan arındırılır.
  • Spermler kadının döl yatağına enjektörle verilerek ikincil oosite kolay ulaşması sağlanır. 
  • Aşılama, kadının doğal âdet döneminde yapılacağı gibi, ilaç verilerek ikincil oosit üretmesi sağlanarak da yapılır.

Tüp Bebek (İn vitro Fertilizasyon = IVF)

  • Yumurta kanalı tıkalı ya da hiç bulunmayan kadınların çocuk sahibi olabilmeleri için uygulanan yöntemdir.
  • Bu yöntemde kadın yumurtalığı hormonla uyarılarak çok sayıda ikincil oositleri üretmesi sağlanır.
  • Daha sonra eşlerin her birinden alınan üreme hücrelerinin döllenmesi anne vücudu dışında bir tüp içindeki (in vitro) uygun kültür ortamında gerçekleştirilir.
  • Döllenmeden bir-iki gün sonra embriyo, kadının döl yatağına yerleştirilir.
  • İn vitro ile birçok embriyo geliştirilebilir.
  • Daha sonra kullanılmak amacı ile dondurularak saklanabilir.

Image

Mikroenjeksiyon (ICSI) Yöntemi ile Tüp Bebek

  • Spermlerin sayısı ve hareketinin yetersiz olduğu, ikincil oosit içine girip döllenmeyi gerçekleştiremediği durumlarda teknolojik olarak uygulanan bir yöntemdir.
  • Bu yöntemde kadından alınan gelişmiş ikincil oosit hücresi, etrafındaki diğer hücrelerden arındırılır.
  • Erkekten alınan sağlıklı bir sperm çekirdeği mikroskop altında mikroenjektör ile ikincil oositin sitoplazması içine enjekte edilir.
  • Bu metot ile ilk gebelik 1992 yılında gerçekleştirilmiştir.

Dış Gebelik

  • Yumurtalıkta oluşan ikincil oosit, bazen yumurta kanalına geçemez ve karın boşluğuna düşer. 
  • Burada bir sperm ile döllenerek belirli bir evreye kadar gelişir.
  • Bu olay dış gebelik olarak tanımlanır. 
  • 28.000 gebelikten birinde rastlanan bu durum gerekli önlem alınmazsa anne ölümü ile sonuçlanabilir.

Üniteye Bağlı Diğer Konular

BiyolojiHikayesi

Öğrencilerimizin TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) gibi sınavlara hazırlanırken kullanabilecekleri bilgileri sunuyoruz. Biyoloji konularında güçlü bir temel oluşturmak ve sınav başarınızı artırmak için doğru adrestesiniz!

Bilgilerimiz

Adres

Efeler-Aydın

Email

info@biyolojihikayesi.com

Phone

................

Bülten

© Biyoloji Hikayesi. All Rights Reserved. Designed by Biyoloji Hikayesi
Distributed By: Hamza EROL